MED-ZEHRA GRUBU (M. SIDDIK ŞEYHANZADE)

MED-ZEHRA GRUBU (M. SIDDIK ŞEYHANZADE)

1. Biyografi

M. Sıddık Şeyhanzade (ö. 2017) ve İzzeddin Yıldırım'ın başını çektiği bir grup Nurcu, Yeni Asya Grubunun Risale-i Nurlarda "tahrifat" yaptığını, Said Nursi'nin Kürt kimliği ve Kürtlerle ilgili söylediklerinin sansürlendiğini iddia ederek ana akım Nurculuktan ayrılmışlardır (1971). Bu grubun amaçlarından biri, Said Nursi'nin vasiyeti olan Van'da el-Ezher'e denk bir üniversitenin kurulmasını gerçekleştirmektir. Oluşum, Said Nursi'nin "Medresetü'z-Zehra" adını verdiği bu üniversitenin kurulması için çalışmalarını Med-Zehra Vakfının bünyesinde yürütmektedir. İzzettin Yıldırım daha sonra bu gruptan koparak yeni bir grup kurmuştur.

2. Öne Çıkan Görüşleri

Med-Zehra Grubunun din anlayışı Risale-i Nur merkezlidir. Kendilerini Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat kabul ederler. Şeyhanzade'nin, beşeri bütün sistemlere karşı olduğu ve bunları küfürle nitelendirdiği görülmektedir.

Ana hedefleri Kürt sorununun çözümünde İslami kanadı temsil eden bir taraf olmaya dönük gerekli çalışmalar yapmaktır. "Kürdistan'ın kurulması zorunluluktur ve İslami olması ideal olandır" şeklinde bir düşünceye sahiptirler.

Yapi mensupları, propagandalarında Said Nursi'nin en büyük hayali olan ve Van'da kurulması düşünülen "Medresetü'z-zehra" projesini hayata geçirmeyi

çokça kullanmaktadırlar. Çünkü söz konusu hareketin mensuplarına göre, bu üniversite Kürdistan'da kurulduğu takdirde, Kürt sosyal yapısında var olan parçalanma ve eğitimsizlik hali ortadan kalkacak, böylece Kürt unsurların arasında yeni bir diriliş sağlanacaktır.

Med-Zehra grubunun Kürt meselesi yüzünden gerek devletle gerek diğer Nurcu gruplarla ilişkileri genellikle mesafeli olmuştur. Ancak Ak Parti iktidarı döneminde Kürt sorununun çözümü konusunda desteklerini açıkça ilan etmişlerdir. Ayrıca FETÖ meselesinde yine hükümetin tarafını tutmuşlardır.

Risalelerin basımı hususunda Diyanet İşleri Başkanlığının basım yetkisi verdiği ilk grupta olması hasebiyle Başkanlığa sıcak baktıkları söylenebilir. Ancak Başkanlığın yaptığı basımda da tahrifat olduğunu iddia etmişler ve bunu eleştirmişlerdir.

Said Nursi'nin Kürt kimliğini ön planda tutmaları sebebiyle Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde kendilerine taban bulabilmişlerdir. Ancak bu düşünceleri diğer Nurcu gruplarla aralarındaki irtibatı koparmıştır. Bu sebeple Batı'da çok fazla taban bulamamışlardır.

Kuzey Irak'taki referandum olayında açıkça Barzani'nin tarafını tutmuşlar ve yer yer Cumhurbaşkanına hakarete varan ifadeler kullanmışlardır.

3. Faaliyetleri

Internet siteleri ve sosyal medya hesaplarını aktif kullanmaktadırlar. Ayrıca grubun "Dava" isimli bir dergisi bulunmaktadır. Yapının, Risale-i Nurları ve oluşuma ait kitapları ve dergiyi basan Tenvir Neşriyat isimli bir müessesesi bulunmaktadır.