İskender Evrenosoğlu

1. Biyografi

1933 yılında İznik'te doğmuştur. İlk, orta ve lise tahsilini Bursa'da tamamlamış, 1956 yılında bugünkü adıyla Marmara Üniversitesi Banka ve Muhasebe bölümünden mezun olmuştur. Kamu İktisadi Teşekkülleri, Türkiye Vakıflar Bankası ve Devlet Planlama Teşkilatında müfettişlik, müdürlük ve uzmanlık gibi görevlerde bulunmuştur.

İskender Evrenosoğlu'nun dini bir eğitimi ve alt yapısı olmamasına rağmen böyle bir hareket kurması sürecindeki en önemli kişilerin Azerbaycanlı Dayı Bey olarak andığı şahıs ve Muhammed Raşid Erol olduğu söylenebilir. Zira ilk olarak Azerbaycanlı Dayı Bey'e ardından da Muhammed Raşid Erol'a intisap etmiştir. Muhammed Raşid Erol grubu tarafından kovulmasının ardından bağımsız bir oluşum kurma yoluna gitmiştir. Hayatının çeşitli dönemlerinde birbirinden farklı mahfillerde yer almıştır. Bunlar arasında TKP içinde faaliyet yürütmesi, Milli Gazete, Sebil Dergisi ve Doğuş Dergisi gibi yayın organlarinda yazılar yazması kayda değerdir.

Dünyaya müteallik konularda İskender Erol Evrenosoğlu, manevi konularda ise Imam İskender Ali MİHR ismini kullandığını söylemektedir. MİHR; mehdi, imam, halife ve resul kelimelerinin baş harflerinin bir araya getirilmiş şeklidir.

Halen başkanlığını yürüttüğü MİHR vakfının kurucusudur. Türkiye'den ayrıldıktan sonra, önce Almanya'ya ardından da Amerika'ya yerleşmiştir ve uzun bir süreden beri Amerika'da yaşamaktadır.

Düzenli ve resmi bir dini eğitim aldığına dair bir bilgiye rastlanmamakla birlikte Amerika'da Louisiana Colombiya Üniversitesi'nde tasavvuf alanında doktora yaptığını iddia etmektedir.

İskender Evrenosoğlu'nun öldüğü, ancak müntesipleri tarafından bu bilginin gizlendiği iddiaları bulunmaktadır. Yerine Fazil Nimet müstear ismini kullanan Abdulcabbar Boran'ın geçtiği söylenmektedir.

2. Öne Çıkan Görüşleri

Soyunun 12. batından sonra Hz. Hasan'a dayandığını, şerif olduğunu ve hem Osmanlı hem de Hz. Peygamber kani taşıdığını iddia etmektedir. 17 Ocak 1986 Cuma günü -kendi ifadesiyle-indi ilahide gerçekleşen merasimle kendisine mehdilik görevi verildiğini ileri sürmektedir.

Evrenosoğlu, kendisinin "Mehdi-resul" olduğunu iddia etmektedir. Resûl kelimesi geçen ayetleri yoruma tabi tutarak iddiasına dayanak kılmaya çalışmaktadır. O, peygamberlik müessesinin Hz. Muhammed (s.a.s.) ile son bulduğunu, kendisinin «peygamber olmayan bir resul» olduğunu, bununla birlikte asla peygamberlik iddiasında bulunmadığını ileri sürmektedir. Resullük yaninda kendisine ayrıca mehdi, imam ve halife gibi sıfatları da yakıştırmaktadır. Mehdilik iddiasını da Said Nursi'nin eserlerinde yer alan ebced hesabıyla temellendirdiğini dile getirmektedir.

Evrenosoğlu daha da ileri giderek devrin imamlarının, Allah'ın iradesinin kendilerinde tecelli ettiği varlıklar olduğunu iddia etmektedir. Ona göre peygamberler ve devrin imamları kendi iradelerine sahip değildirler. Allah'ın ilahi iradesi her an onlarda tecelli eder. Her yaptıkları Allah'ın yaptırdıkları, her söyledikleri Allah'ın söyledikleridir.

Evrenosoğlu, 1976-1984 yılları arasında Allah'ın kendisine yazdırdığını iddia ettiği Risalet Nurları adlı kitabını rasullüğüne temel ve dayanak kılmak istemektedir. Bu iddiasını da Mevlana'nın Mesnevi'si ile Said Nursi'nin Risale-i Nur kitaplarının Allah tarafından yazdırıldığını söyleyerek temellendirme gayreti içindedir.

Evrenosoğlu, görüşlerini Kur'an üzerinden meşrulaştırmak için Kur'an meali hazırlamış ve diğer bütün meal yazarlarını Kur'an'ı tahrif etmekle itham etmiştir. Belli bir ilmi düzeyi ve birikimi olmadığı için meali ile ilgili belli usul ve üsluptan bahsetmek mümkün değildir. Bazen ayetlere tamamen lafzi yaklaştığı kimi yerde "Resûl, Teslim, Selam, Zikr, Misak, Ahd" gibi kavramları tercüme etmeksizin kendisine göre yorum yapabileceği bir alan açmaya çaTiştığı görülmektedir. Herhangi bir dini bilgisi ve kaygısı olmadığı için aklına estiği şekilde, dil kurallarını çiğneyerek gelişigüzel anlamlar verdiği, batini, aşırı tevillere gittiği de bir gerçektir. Bu anlamlar, bazen ekleme bazen de işine gelmediği yerleri atlama şeklinde olabilmektedir. Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından ilgili şahsın meali ile ilgili hazırlanan 31.03.2014 tarihli raporda söz konusu durum bütün açıklığı ile ortaya konulmuştur.

Evrenosoğlu'nun, İslam'ın Hz. Peygamber'den beri gelen usul ve esasını tamamen göz ardı eden ve yeni bir din sunumu izlenimi veren bir yaklaşım içerisinde olduğu görülmektedir. Ona göre İslam; 4 teslim, 7 safha ve 28 basamaktan oluşmaktadır. İslam'ı yukarıdaki gibi yapılandırma iddiasında olan Evrenosoğlu, imanın şartlarına da "ölmeden evvel ruhunu Allah'a ulaştıracağına inanmak" şeklinde bir ilavede bulunmaktadır.

Evrenosoğlu, taraftar toplamak için «sevgi» ve «mutluluk» söylemini öne çıkarmaktadır. Grubuna henüz katılmamış insanlara «Başkaları için yaşama», «kendini başkaları için feda etme» telkini ile önce çevresinden ve inancından soyutlanmalarını, ardından tövbe ve hacet namazı ile gruba katılmalarını sağlamaktadır. En büyük silahı, batinilerde olduğu gibi kendisinin bildiği ve kimsenin muttali olamadığı bir gizemin varlığına insanları inandırmasıdır. Onun şu sözü bunu açıkça ele vermektedir: "Elbette sizlere Allah'ın bize öğrettiği sırların hepsini ulaştırmamız söz konusu değildir. O, ne kadarına müsaade ederse, sizler o kadarını hak etmiş olursunuz."

Evrenosoğlu, müritliğe kabulü sözde "tövbe" ile gerçekleştirmektedir. Tövbe merasiminde kendisini adeta Allah'tan sonraki bir makama yerleştirmektedir. Evrenosoğlu'na göre tövbe iki şekilde olur. Önce kişi Allah'a ulaşmayı diler ve bu sayede Allah (C.C.) kişinin günahlarını örter. Daha sonra mürşidin önünde yapılan tövbeyle günahlar sevaba çevrilir. İkinci tövbe merasiminde; Allah Tealâ, arşı tutan melekler, devrin imaminin ruhu, mürşid, tevbe eden kişi ve onların kirâmen katibin melekleri hazır bulunurlar. Bu tövbe sadece mürşidin sözleri tekrar edilerek yapılır. Böylece tövbe eden kimse aklını ve iradesini bütünüyle mürşide teslim etmekte, tek fail ve söz sahibi olarak onu görmektedir.

Gruba katılımın ikinci uygulaması hacet namazıdır. Sünnette bir ihtiyaç veya müşkilin bulunduğu bir durumda kılınan iki rekat nafile namaz, bu kesimin elinde gruba katılma merasimine dönüşmüştür. Onlara göre sözde mürşit denilen zatın önünde yapılan tövbe ile kişi arınmakta, hacet namazı ile de yeni bir kimlik elde edip gruba katılmaktadır.

Evrenosoğlu, İslam'ın getirdiği bütün ölçüleri geçersiz kıldığı gibi zekat konusunda da nisap, zaman ve borç gibi ölçüleri yok saymak suretiyle az veya çok herkesin kazancının %5'ini zekat olarak vermesini gerekli görmektedir.

3. Faaliyetleri

Evrenosoğlu ve ekibi, "Tasavvuf Konferansları", "Kur'an, Insan ve Tasavvuf "Tasavvuf ve Mutluluk" gibi başlıklarla konferanslar düzenlemektedir.

http://www.chvaedu.com/index-1.html internet sitesi üzerinden dünyanın ilk ve tek uzaktan eğitim yapan tasavvuf üniversitesi adı altında faaliyet yürütmekte, lisans ve yüksek lisans diplomaları verdiğini iddia etmektedir. Okulun mezuniyet töreni ise İskender Evrenosoğlu'nun doğum gününde sözde mevlid programlarıyla yapılmaktadır.

Internet siteleri: http://www.imamiskenderalimihr.com https://www.mihr. com/ (7 dilde yayın yapmaktadır), http://mihriturk.tr.gg/ANA-SAYFA-1.htm, http://www.kurantefsiri.com/ http://www.islaminquran.com/ http://www. kuranmeali.org/, https://www.youtube.com/channel/UCMDNIK22cd6UNYjdGe5xL8Q (Youtube Kanalı)

Nur TV, MPL TV, Mihr Dergisi, Mihr Takvimi, Radyo Nur (91.6), Nur Radyo, Radyo Ankara, Radyo Hidayet Çağı, Radyo Hakkın Sesi, Radio Glueckseligkeit bu grubun basın ve yayın organlarıdır.