HİZBUT TAHRİR

1. Tarihçe

1953 yılında Ürdün'de, işgal altındaki Doğu Kudüs'te Filistin asıllı Islam alimi Takiyuddin en-Nebhani tarafından kurulmuştur.

Hizbu't-Tahrir, kurulduktan sonra bölgede faaliyetlerine gayri resmi olarak devam eder. Yasaklanmasına ve çeşitli baskılara maruz kalmasına rağmen Arap coğrafyasında sesini duyurur ve toplumsal bir taban oluşturmaya çaTişır. Hizbu't-Tahrir faaliyet alanını 90'li yılların başında genişletmeye başlayarak, Endonezya, Pakistan, Bangladeş'te yapılanır. Hareket, politik/siyasal İslam ilgisini İslam dünyasında yaymaya çalışır. Körfez savaşı gibi olayların meydana getirdiği radikalleşmenin etkisiyle Ürdün, Suriye, Kuzey Afrika, Türkiye ve Güney Orta Asya'ya yayılır. Orta doğuda baskılara maruz kalan üyeleri Batı Avrupa'da yeni yapılanma yoluna gider. Özellikle ikinci nesil göçmenler arasında yayılır.

Hizbu't-Tahrir mensupları, Sovyetler Birliğinin çökmesiyle Orta Asya'da yapılanmak için çalışmalara başlamışlar, bu bölgede 90'li yılların ikinci yarısında hızla genişlemişlerdir. Bu bağlamda Özbekistan ve Kırgızistan'da faaliyetleri dikkat çekmektedir.

2. Öne Çıkan Görüşleri

Yapı, hilafetin yeniden kurulmasının tüm Müslümanlar üzerine farz olduğunu savunur. Bu nedenle yapıya göre, Hilafet'in kurulması yolunda en ufak bir ihmal dahi büyük bir günah ve isyandır. Allah bu günahı işleyenleri şiddetli bir şekilde cezalandıracaktır.

Bugün için Hizbu't-Tahrir'e göre yaşanılan dünya, darü'l-küfür ve darü'l-Islam kavramlarına göre yeniden inşa edilmelidir. Tarihsel süreçte hilafetin sinirları altındaki İslam Ülkeleri yeniden İslam'a dâhil edilmelidir. Evrensel bir İslam ideolojisiyle İslam devletini her tarafa yaymak gerekir. Bunu gerçekleştirmek ise maddi çalışmalarla değil, davetle ve siyasi çalışmalarla olur.

Hizbu't-Tahrir'e göre demokratik düzen bir küfür düzenidir. Demokrasi beşerin uydurduğu bir düzen olup, şerî hükümlerle amel edilmediği için küfürdür. Islam, cumhuriyeti de kabul etmez. Zira cumhuriyet rejimi de hâkimiyetin halka ait olduğu demokratik bir nizama bağlıdır.

3. Faaliyetleri

Hemen hemen bütün dünya ülkelerinde örgütlenen hareket 1960'li yıllardan itibaren de Türkiye'de faaliyet göstermeye başladı. Bir grup Ürdünlü öğrencinin Türkiye'ye gelmesiyle toplumsal zemin ve propaganda ortamı buldu.

Faaliyetlerinde şiddet ve silahlı eyleme yer vermeyen örgüt üyeleri birçok olayda gözaltına alınmıştır. 24 Temmuz 2009'da ise 200 kişi Hizbu't-Tahrir üyesi olmaktan tutuklanmıştır.